Gerek Türk Borçlar Kanunu gerekse başka bir kanunda sözleşmenin tüm
sayfalarının imzalanması gerekip gerekmediği veya sözleşmenin hangi kısmının imzalanması
gerektiği konusunda açık bir hüküm yoktur. Bu nedenle konu hakkında Yargıtay kararlarının irdelenmesi gerekir.
Yargıtay'ın görüşüne göre sözleşmenin
geçerli olabilmesi için kural olarak her sayfasının imza altına alınmasına
gerek bulunmamaktadır. Sözleşmenin tamamını
kapsayacak şekilde son sayfaya imza atılması yeterlidir. Ancak bu kuralın geçerli olabilmesi için imzalanan sayfa ile sözleşmeye ait olduğu iddia edilen diğer sayfalar arasında mantıksal, içeriksel ve fiziksel bağlantı bulunmalıdır. (Belirtmek gerekir ki Yargıtay 19. Hukuk Dairesi, 2014/5099 Esas ve 2014/7157 Karar sayılı ilamında sözleşmenin ilk sayfasına imza atılıp kalanına atılmamasının, sözleşmenin kalanının kapsama alınmaması sonucunu doğuracağına hükmetmiştir.)
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/11358 Esas ve 2017/2881 Karar sayılı ilamında konuyu şu şekilde ele almıştır:
‘’Yargıtay uygulaması ve öğretide,
tacirler arasında düzenlenmiş olsa bile birden
çok sayfadan oluşan yazılı sözleşmelerin devam eden sayfalarının taraflarca
imzalanması veya paraf edilmesi zorunluluğu kabul edilmemektedir.
Borçlar Kanunu'nda da bu yolda bir hüküm bulunmamaktadır.
Ancak, sözleşme metninin birden çok sayfadan oluşması halinde her sayfanın imzalanması zorunlu değil ise de, metin içerik, anlam ve devam eden maddeler ile başlıkları bakımından mantıksal sıralama ( silsile ) ve bütünlük taşımalıdır.’’
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi de 2014/8379 Esas ve 2014/13968 Karar sayılı ilamında sözleşmenin her sayfasının imza altına alınmasının zorunlu olmadığı görüşünü benimsemiştir:
‘’ Gerek davacı tarafından takip dayanağı
yapılan, gerek davalı tarafından ibraz edilen, gerekse mahkemece Boğaziçi
Elektrik Dağıtım A.Ş.'den getirtilen kira
sözleşmesinin son sayfasında tarafların imzası bulunmakta olup kira
sözleşmesinin her sayfasının imzalanması zorunlu değildir.’’
Yargıtay kararlarındaki görüş bu şekilde olmakla birlikte birkaç ihtimalin göz önünde bulundurulması gerekmektedir.
Birincisi: Sözleşmelerin imza bulunmayan sayfalarının
taraflarca değiştirilmesi ihtimalidir. Örneğin dört sayfadan oluşan ve son
sayfası imzalanan sözleşmenin 2. sayfasında cezai şart olduğu varsayalım. Bu
sözleşmenin son sayfası imzalı birer suretinin taraflara verildiğini düşünelim.
Daha sonra taraflardan birinin –geri kalan bütün sayfaları koruyarak- yalnızca
cezai şart miktarını değiştirdiği düşünelim (sözleşmeler genellikle bilgisayar
ortamında hazırlandığından bu oldukça kolaydır). Bu durumda ortada yalnızca cezai şart miktarı farklı iki ayrı sözleşme bulunacaktır. Olası bir
uyuşmazlıkla mahkemenin hangi tutara itibar edeceğini kestirmek mümkün
olamayabilir.
İkincisi: Türk
Ticaret Kanunu’nun Ticari Hükümler başlıklı 1. Maddesi ticari işlere
uygulanacak hukuk konusunda şu düzenlemeyi getirmiştir:
‘’Türk Ticaret
Kanunu, 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun ayrılmaz bir
parçasıdır. Bu Kanundaki hükümlerle, bir ticari işletmeyi ilgilendiren işlem ve
fiillere ilişkin diğer kanunlarda yazılı özel hükümler, ticari hükümlerdir.
Mahkeme, hakkında ticari bir hüküm bulunmayan
ticari işlerde, ticari örf ve âdete, bu da yoksa genel hükümlere göre karar
verir.’’
Maddenin
ikinci fıkrasına göre hakkında hüküm bulunmayan ticari işlerde ticari örf ve
âdete itibar edileceği belirtilmiştir. Yukarıdaki açıklamalarda belirtildiği
üzere imzanın hangi sayfalara atılacağı konusunda hüküm bulunmamaktadır. Bu
durumda her ne kadar Yargıtay kararlarında, tacirler arasındaki sözleşmeler de
dahil olmak üzere, bütünlük olduğu sürece sözleşmenin sonuna atılan imzanın
hepsini kapsayacağı belirtilmiş ise de günümüzde özellikle ticari işlerde örf ve
adet sözleşmenin her sayfasının imzalanması yönündedir. Buna göre taraflardan
birinin yukarıdaki kanun maddesine dayanarak ve bu maddede hukuki kaynak olarak
belirtilen ticari örf ve âdete göre sözleşmenin her sayfasının imzalanması
gerektiği, aksi takdirde imzalanmayan sayfaların geçersiz olduğunu iddia etmesi söz konusu olabilir.
Sonuç olarak; mevcut
durumda, sözleşmenin sayfaları
arasında bütünlük olması şartıyla, sadece son sayfasının imzalanmasında sakınca
görünmemekle beraber mevcut riskler karşısında koruyuculuğu da sorgulanabilir.
Bu nedenle sözleşmenin bütün
sayfalarının (mümkünse altlarında sayfa numarası belirtilmeli ve sözleşmenin
sonunda sözleşmenin kaç sayfa olduğu yazılmalı) imzalanmasında fayda bulunmaktadır.
Av. Kerem ÖLMEZ
Görüş ve düşüncelerinizi yorum kısmına bırakabilirsiniz.
58
YanıtlaSilAFFET DIYE IC CEKEREK
YanıtlaSil