Türk Ticaret Kanunun 1467. maddesine göre değerinin tamamı sigortalanan menfaat, sonradan aynı rizikolara karşı, aynı (maddi) süreler için, aynı veya farklı sigortacılara sigorta ettirilemez. Kanun koyucu bu hükümle zenginleşme yasağına aykırı durumların önüne geçmeye çalışmıştır.
Söz konusu düzenlemeye göre;
*aynı menfaatin (değerinin tamamı sigortalanmış olan),
*aynı rizikolara karşı,
*aynı veya farklı sigortacılara,
*aynı maddi süreler (menfaatin rizikoya karşı sigorta güvencesi altında olduğu süre) için,
*sonradan tekrardan sigorta ettirilemez.
Burada ayırt edici en önemli unsur farklı riziko unsurudur. Menfaatin korunduğu riziko farklı ise aynı menfaatin tamamının, aynı maddi süre için sigortalanmasında sakınca bulunmamaktadır.
Örneğin; Ev sahibi (A), evini -değerinin tamamını kapsayacak şekilde- mal sigortası ile sigortalamıştır. Kiracısı (K) da aynı evi, mal sigortası ile aynı maddi süre için sigorta ettiremez. Çünkü bu durumda çifte sigorta söz konusu olmuş olur. Fakat (K), bu evi mal sigortası ile değil de kullanımdan kaynaklanan zararlara karşı sorumluluk sigortası ile sigorta ettirseydi, riziko farklı olduğundan artık çifte sigorta söz konusu olmaz ve her iki sigorta sözleşmesi de geçerli olurdu.
Yukarıdaki örnekte görüldüğü üzere, yaptırılan sigortaların çifte sigorta teşkil edip etmediği hususunda, sigorta ettirenin kim olduğunun bir önemi bulunmamaktadır.
Kanun maddesinde açıkça ifade edildiği üzere, menfaatin farklı maddi süreler için sigorta ettirilmesi halinde çifte sigorta söz konusu olmaz ve her iki sigorta sözleşmesi de geçerli olur. Yukarıdaki örnekte ev sahibinin yaptırdığı mal sigortasına ilişkin maddi sürenin 05.06.2017-04.06.2018 tarihleri arasında olduğunu var sayalım. Bu durumda kiracı (K) da 04.06.2018 tarihinden sonrası için geçerli bir mal sigortası yaptırabilecektir.
Çifte sigorta yaptırılması halinde, sonradan yaptırılan sigortalar ancak aşağıdaki hal ve şartlarda geçerli olurlar:
1. Önceki ve sonraki sigortacıların onay vermesi;
Bu durumda sigorta sözleşmeleri aynı anda yapılmış sayılarak, riziko gerçekleştiğinde sigorta zararı, sigortacılar TTK m. 1466'da gösterilen (müşterek sigorta hükümleri) oranda tazmin edilecektir.
2. Sigorta ettirenin, önceki sigortadan doğan haklarını ikinci sigortacıya devretmesi veya o haklardan feragat etmesi;
Belirtmek gerekir ki bu halde; devir veya feragatin ikinci sigorta sözleşmesine yazılması şarttır. Aksi halde ikinci sigorta sözleşmesi geçersiz sayılır. Sigorta ettiren, ilk sigorta sözleşmesinden doğan haklarını devretse veya o haklardan feragat etse dahi, o sigorta sözleşmesine ilişkin primleri ödemeye devam eder.
3. Sonraki sigortacının; ancak önceki sigortacının ödemediği zarardan (muafiyet şartı nedeniyle ödememe vs.) sorumlu olduğunun kararlaştırılması;
Bu halde, önceden yapılmış olan sigortanın sonradan yapılan sigorta poliçesine yazılması gerekir. Yazılmaz ise, ikinci sigorta sözleşmesi geçersiz olur. Bu hüküm, ilk sigortacının zararı tazmin etmemesi ihtimaline karşılık, sonraki sigortacının bunu karşılaması imkanı sağlar.
1, 2 ve 3. maddelerde belirtilen açıklamalar zenginleşme yasağını ihlal etmedikleri için, Türk Ticaret Kanunun 1467. maddesi tarafından bu durumlarda yapılacak ikinci sözleşmeler geçerli sayılmıştır.
Son olarak belirtmek gerekir ki, yukarıdaki açıklamalar yalnızca zarar sigortalarına ilişkindir. Meblağ sigortalarında zenginleşme yasağı olmadığından çifte sigorta gibi, zenginleşme yasağını engelleyici hükümler meblağ sigortalarında uygulama alanı bulmaz.
Av. Kerem ÖLMEZ
Görüş ve düşüncelerini yorum kısmına bırakabilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder