A. KIYMETLİ EVRAKIN TANIMI VE UNSURLARI:
Kıymetli evrak, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (Bundan sonra TTK olarak adlandırılacaktır.) 645. Maddesi'nde şöyle tanımlanmıştır: ''Kıymetli evrak öyle senetlerdir ki, bunların içerdikleri hak, senetten ayrı olarak ileri sürülemeyeceği gibi başkalarına da devredilemez.'' Bu tanımdan anlaşılacağı üzere, bir senedin kıymetli evrak sayılabilmesi için üç temel unsura ihtiyaç bulunmaktadır.
Kıymetli evrak hukuku açısından senet, bir kimsenin yapmaya veya ödemeye borçlu olduğu şeyi göstermek için imzaladığı kağıttır. Bir kıymetli evrakın varlığından söz edilebilmesi için öncelikle maddi unsur olarak -para borcu içeren- bir senedin varlığı gerekir. Bir hak ancak bu tanıma uyan bir senede bağlanmışsa kıymetli evraktan bahsetmek mümkün olabilir.
II. Gayri Maddi Unsur, Hak:
Kıymetli evrak olarak nitelendirilecek olan senedin bir hakkı temsil temsil etmesi, diğer bir deyişle bir hakkı içermesi gerekir. Senedin kıymetli evrak olarak nitelendirilebilmesi için hakkın varlığı şart olmakla birlikte, her hak kıymetli evraka konu olamaz. Kıymetli evrakın içerdiği hak; özel hukuka ilişkin, ekonomik değeri olan ve devredilebilir bir hak olmalıdır. Aksi takdirde kıymetin evrakın gayri maddi unsuru oluşmamış ve kıymetli evrak vücut bulmamış olur.
III. Kıymetli Evraklaştırma Unsuru:
Kıymetli evrakın varlığından söz edilebilmesi için, kuşkusuz en önemli unsur, kıymetli evraklaştırma unsurudur. Esasen, kıymetli evrakı adi senetten ayıran unsur budur. Bu unsur hak ile senedin iç içe geçmesi, açıkçası, senetteki hakkın senetten ayrı olarak ileri sürülememesi ve/veya devredilememesi anlamına gelir. Gerçekten de TTK m. 645, kıymetli evraktaki hakkın senetten ayrı olarak ileri sürülememesi ve devredilememesini, kıymetli evrakın varlığı için şart koşmuştur.